21 Haziran 2016 Salı

HİNDİSTAN: Hindistan’ın bitkisel yağ ithalatı sezonun ilk yedi ayında %10 arttı.

Hindistan dünyanın en büyük bitkisel yağ ithalatçısı konumundadır. Hindistan’da yağlı tohum üretimi yetersiz olması sebebiyle yaklaşık 10 milyar dolarlık bitkisel yağ ithalatı yapılmaktadır. 2015 yılında Hindistan 15 milyon ton bitkisel yağ ithal etmiştir. Ülkenin bitkisel yağ ithalatı daha çok ham yağ şeklinde yapılmakta olup, ürünler ülkede rafine edildikten sonra piyasaya arz edilmektedir.

Hindistan’ın palm yağı ithalatı toplam tarımsal ürün ithalatının üçte birini oluşturmaktadır. Palm yağı sabun üretiminin yanı sıra ülkede yoğun olarak tüketilen margarin çeşidi “vanaspati” adı verilen katı yağın üretiminde kullanılmaktadır. Palm yağı ithalatının tamamına yakını Endonezya ve Malezya, soya yağı ithalatının %93’ü Arjantin ve Brezilya, ayçiçeği yağı ithalatının ise %98’i Ukrayna’dan gerçekleştirilmektedir.

Solvent Extractors' Association of India (SEA)’dan alınan verilere göre Kasım 2015’t e başlayan yeni sezonun ilk 7 ayı itibariyle Hindistan’ın bitkisel yağ ithalatının %10 arttığı belirtilmektedir. (Economic Times, Yeni Delhi Ticaret Müşavirliği)

ŞİRKETLER: Dow Kimyasal, Suudi Arabistan’da ticaret lisansı alan ilk yabancı şirket oldu.

Bilindiği üzere, Suudi Arabistan bir süredir ekonomisini çeşitlendirmeyi ve küresel petrol fiyatlarının düştüğü bir ortamda petrol ihracatına olan bağımlılığından kurtulmayı planlıyor. Bu gelişmeler yaşanırken, Dow Kimyasal A.Ş, ülkeden ticaret lisansı alan ilk yabancı şirket olduğunu bildirdi. Suudi Arabistan veliaht yardımcısı Muhammed bin Selman, Washington ile yıpranmış bağları yeniden canlandırmak ve krallığın ekonomisini petrol gelirlerinden uzaklaştırma planını geliştirmeye dönük ziyaretin bir parçası olarak, çarşamba günü ABD’li yetkililerle konuya ilişkin tüm gün süren görüşmelerde bulundu.

Satışlarda bir numara olan ABD’li kimyasal ürünler üreticisi firmaya, ticaret lisansı ile ülkenin ticaretinde tam mülkiyet hakkı verilecek. (Ekonomi Bakanlığı)

ÇİN: Çin’de "Uyuyan" firmalar tasfiye edilecek.

Çin’de firma kurulumlarını onaylamak da dahil olmak üzere bir çok resmi görevi yürüten Devlet Sanayi ve Ticaret İdaresi raporlarında iki yıl üst üste vergi beyannamelerini veya yıllık faaliyet raporlarını kamu idarelerine sunmayan ve mevzuatta "uyuyan" olarak nitelenen şirketlerin ortadan kaldırılmasının hedeflendiği ifade edilmektedir. Anılan mevzuat hükümlerine göre söz konusu şirketlerin faaliyetlerine tekrar başlamaları veya kapatılmaları gerekmektedir; aksi takdirde işletme lisansları kamu idaresince resen iptal edilecektir.

KÜRESEL EKONOMİ: FED faizlerde değişiklik yapmadı.

ABD Merkez Bankası (FED) son toplantısında, politika faizini %0,25-%0,50 aralığında sabit bıraktı ve bu yıl faizleri iki defa artırma planında bir değişiklik olmadığının sinyalini verdi. FED, ekonomik büyümedeki yavaşlama nedeniyle para politikasında sıkılaşmanın gelecek yıllarda hız kaybedeceğini belirtti. Ayrıca toplantıda 17 FED üyesinden 6 tanesi, bu yılın kalanında 1 adet faiz artışı öngördüklerini belirtti. Kötü gelen Mayıs ayı istihdam verisi FED toplantısı öncesinde, istihdam piyasasının ne kadar güçlü olduğuna dair şüphe yaratmıştı. Başkan Janet Yellen yaptığı açıklamada, "Yeterli ivme bulunduğundan emin olmamız gerekiyor" dedi. Ayrıca FED, ABD ekonomisinin 2016 yılı büyüme tahminini %2,2’d en %2’ye ve 2017 yılı tahminini ise %2,1’den %2’ye indirdi. Uzun vadeli politika faizi öngörüsünü ise 0,25 puan düşürerek %3'e indirdi ve bu yılın sonundan itibaren faiz artırımlarında agresif davranmayacağının sinyalini verdi. (Reuters, Ekonomi Bakanlığı, Ekonomik Araştırmalar ve Değerlendirme Genel Müdürlüğü)

İNGİLTERE: IMF’ye göre Brexit'in etkileri

Bununla birlikte, Birleşik Krallık için en büyük riskin yaklaşan AB referandumu olduğu ifade edilen raporda, birlikten ayrılmanın (Brexit) net etkisinin ciddi derecede negatif olacağının altı çizildi. Brexit'in, sonuçları belirsiz uzun bir müzakere döneminin başlangıcı olacağına işaret edilen IMF raporunda, şunlar kaydedildi:

"AB'den çıkılmasına yönelik bir kararın ardından, Birleşik Krallık, AB ile yeni ilişkilerini müzakere etmek zorunda kalacaktır. AB'den çıkılmasına yönelik süreç daha önce test edilmediği ve yeni bir anlaşmanın oy birliğiyle onaylanması gerektiği için önemli politik riskleri beraberinde getirecektir. AB'nin mevcut anlaşmaları, Birleşik Krallık'ın AB üyesi olmayan 60 ülkeyle olan ticari ilişkilerini kapsıyor. Birleşik Krallık, ayrıca bu ülkelerle eş zamanlı müzakareler yürütmek zorunda kalacaktır. Basit ikili ticaret anlaşmaları için yapılan müzakerelerin bile en az 3 yıl aldığı göz önüne alınırsa, bu süreç çok uzun yıllar sürebilir."

Raporda, Birleşik Krallık'ın yeni ticaret, göçmenlik ve diğer yasal düzenlemelerine yönelik belirsizliklerin, orta vadede yatırımları sekteye uğratacağı ve tüketici güvenini baskılayacağı da kaydedildi.
Aynı zamanda, Brexit'in sermaye akışlarını da etkileyeceği vurgulanan raporda, finansal piyasalardaki volatilitenin (dalgalanma) yükseleceği uyarısında bulunuldu.

AVRUPA BİRLİĞİ: Merkez Bankaları müdahaleye hazır

Avrupa Merkez Bankası üyesi ve İtalya Merkez Bankası Başkanı Ignazio Visco, İngiltere'nin 23 Haziran'daki referandumda AB'den ayrılma yönünde oy kullanması halinde merkez bankaların müdahaleye hazır olduklarını söyledi.

La Repubblica gazetesine konuşan Visco, "İngiltere'de referandumdan Avrupa Birliği'nden ayrılma yönünde bir sonuç çıkması şu anda bizi en çok endişelendiren risk. Bu riski gün ve gün izliyoruz ve sadece ECB değil tüm merkez bankaları, sahip oldukları geleneksel enstrümanlar ile müdahaleye hazırlar" dedi. (Fortune Turkey)